Dünyanın en büyük buz dağı olarak bilinen ve Londra’nın iki katı büyüklüğündeki A23a, Atlantik Okyanusu’nda İngiltere’ye bağlı South Georgia Adası açıklarında karaya oturdu. Uydu görüntüleri, dev buz kütlesinin kıta sahanlığına çarparak sıkıştığını ortaya koyarken, uzmanlar bu durumun ekosistem üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtiyor.

GEMİLER İÇİN BÜYÜK TEHLİKE
South Georgia hükümetine danışmanlık yapan ekolojist Mark Belchier, buzdağının parçalanması durumunda ortaya çıkacak daha küçük buz kütlelerinin deniz trafiği açısından büyük risk oluşturabileceğine dikkat çekti. Belchier, “Bu parçalar yerel akıntılarla sürüklenerek balıkçılık alanlarına ve gemi rotalarına engel olabilir” uyarısında bulundu.

HAYAT PATLAMASI
A23a’nın erimesiyle ortaya çıkacak besin maddeleri, okyanus ekosisteminde adeta bir patlama etkisi yaratabilir. British Antarctic Survey uzmanı Prof. Nadine Johnston, bu durumu “Çöl ortasına besin bombası atmak gibi” sözleriyle özetliyor. Buzdağının taşıdığı demir ve diğer mineraller, fitoplankton üretimini tetikleyerek balıklar ve deniz memelileri için zengin bir besin zinciri oluşturabilir.

DAYANIKLIĞI ŞAŞIRTTI
Antarktika’da görev yapan kutup araştırmacısı Prof. Huw Griffiths, A23a’nın 1986’da Weddell Denizi’nde karaya oturduktan sonra 40 yıl boyunca neredeyse yerinden kıpırdamamasının şaşırtıcı olduğunu belirtti. Griffiths, “Buzdağının yalnızca dörtte birini kaybederek bu kadar uzun süre dayanması beklenmedik bir durum” dedi.
EKOSİSTEMİN GİZLİ DESTEKÇİSİ
Buzdağının çevresel etkileri sadece tehlikelerle sınırlı değil. Griffiths, devasa buz kütlesinin okyanus tabanını kazıyarak bazı habitatları yok edebileceğini ancak aynı zamanda yeni yaşam alanları yaratabileceğini ifade etti:

40 YIL SONRA HAREKETLENDİ
A23a, Antarktika’dan 1986’da kopmuş ve yıllarca sabit kalmıştı. Ancak 2024 baharında devasa bir girdabın etkisiyle kuzeye doğru sürüklenmeye başladı. 4 bin kilometrekarelik yüz ölçümü ve yaklaşık 400 metre kalınlığıyla okyanusta dev bir ada gibi hareket eden buz kütlesinin geleceği belirsizliğini koruyor.

Uzmanlar, A23a’nın nasıl çözüleceğinin ve çevresel etkilerinin önümüzdeki yıllarda daha net anlaşılacağını söylüyor. Şimdilik, dünyanın en büyük buzdağının hem tehdit hem de umut barındıran devasa bir doğa olayı olduğu kesin görünüyor.
Kaynak: Yeniçağ